2018 yılında yayınladığı ilk romanı Grand Frere (Ağabey » ile Goncourt Edebiyat Ödülleri’nin İlk Roman dalında ödül alan Mahir Güven, geçtiğimiz yıl yayımladığı Les Innocents (Masumlar) adlı ikinci kitabını imzalamak için okuyularıyla buluştu.
Fransa’da edebiyat çalışmaları yapan genç yazar Mahir Güven, Acort Culture derneğinin düzenlediği imza günü kapsamında okuyucularıyla bir araya geldi.
Paris’in 10. ilçesinde bulunan Françoise Sagan Kütüphanesi’nde dün akşam yapılan imza gününde Mahir Güven Fransızca yayımlanan ikinci kitabı Les Innocents’ı (Masumlar) okuyucuları için imzaladı.
Genç yazar Güven’nin, « Masumiyetin 15 yılını anlatmak için 4 yıl süren yazı » ifadeleriyle tanıttığı yeni kitabı edebiyat çevrelerinin beğenisini kazandı.
Yarı Suriyeli yarı Fransız iki erkek kardeşin İslami terör, İslamofobi, laiklik, göç, göçmenler, işsizlik, mülteciler ve yabancılar gibi güncel tartışmalar ile Suriye iç savaşının etrafından dönen olayları aktardığı ilk romanı Ağabey (Grand Frere) ile Fransız edebiyat dünyasına damgasını vuran Mahir Güven, ikinci kitabı Masumlar’da bir iç hesaplaşmanın kalbine iniyor.
Özgün bir dil ile kaleme alınmış Masumlar’ın konusu, roman kahramanı Noe’nin iç hesaplaşmalarının etrafında dönüyor. Eşini döven bir yakın arkadaşını öldürmekle suçlanan romanın kahramanı Noe, olayın bir kazadan ibaret olduğunu belirtip masumiyetini haykırsada, sorguda tartaklanır. Kaçmaya çalışan Noe kafasını şiddetli bir şekilde yere çarpar. Yarı baygın halde hücreye atılan Noe, yavaş yavaş kendisini ölümün kollarına bırakırken gözünün önünde çocukluğuna dair imgeler geçer. Sessizce yardım çağrıları içinde kendisini vicdani bir muhakemenin içinde bulur. Kurulan vicdani mahkemenin yargıcı öz annesi Jocelyne Daoulas’dan başkası değildir. Yargıca masum olduğunu ispatlamak zorunda olduğunu düşünen Noe, çocukluğunda yolculuğa çıkar. Babasının yokluğunun damgasını vurduğu ve annesinin kendisi ile kardeşinin felsefe eğitimi alması için çalıştığı yıllar… Annesinin telkinleriyle şiddetten uzak durmak için kızlarla oynamayı tercih ettiği ancak kendisini bir erkek çetesinin kurbanı olarak bulduğu zamanlar… Kürt mülteci Gabriel Kalender ile tanışması ve Kalender ailesinin kendisine kucak açması… İlk aşkları, hayatının ilklerinin birbirini takip ettiği zamanlar… « Uzun bir deniz yolculuğunda » olduğu düşünülen, aslında hapishanede olan ve serbest kaldıktan sonra geçirdiği trafik kazasında ölen babası… Baba figürü olmadan erkekliğini inşaa etmedeki zorluklar…